Alper Çıraklı1, Pınar Naile Gürgör2, Erdal Uzun3, Havva Erdem4, Soner Çankaya5, Orhan Baş6

1Department of Orthopedics and Traumatology, Medical Faculty of Ordu University, Ordu, Turkey
2Department of Histology and Embryology, Medical Faculty of Ordu University, Ordu, Turkey
3Department of Orthopedics and Traumatology, Kayseri Training and Research Hospital, Kayseri, Turkey
4Department of Pathology, Medical Faculty of Ordu University, Ordu, Turkey
5Department of Biostatistics, Medical Faculty of Ordu University, Ordu, Turkey
6Department of Anatomy, Medical Faculty of Ordu University, Ordu, Turkey

Keywords: Kanama, hemostaz, yaralanma, iyileşme, tendon, traneksamik asit.

Abstract

Amaç: Bu çalışmada traneksamik asidin (TA) tendon iyileşmesindeki potansiyel olumsuz etkileri değerlendirildi. Gereç ve yöntemler: Çalışmada 12 erkek Wistar-Albino sıçan (ağırlık 300 g - 350 g) kullanıldı. Sıçanlar iki gruba ayrıldı. Sıçanların sağ bacakları TA grubu, sol bacakları serum fizyolojik (SF) grubu olarak belirlendi. İki taraflı Aşil tenotomisi yapıldı ve cerrahi olarak tamir edildi. Sağ taraf için 1 mL TA, sol taraf için 1 mL SF uygulandı. Sıçanların yarısı üçüncü haftada, diğer yarısı altıncı haftada sakrifiye edildi ve ekstremitelerden tendon örnekleri alındı. Histopatolojik analizler tendon skorlama sistemine (Bonar sınıflaması) göre yapıldı.
Bulgular: Üçüncü haftada tenosit hücre morfolojisi TA grubunda SF grubundan daha iyi idi. Kolloidal organizasyon açısından, SF grupları bütün haftalarda daha üstün sonuçlar verdi. Toplam tendon iyileşme skorları incelendiğinde, üçüncü hafta TA gruplarının sonuçlarının altıncı hafta TA gruplarının sonuçlarından daha üstün olduğu görüldü. Altıncı hafta TA grubundaki sıçanların tenosit morfolojisi ve toplam tendon iyileşme skorları üçüncü hafta TA grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük idi (tenosit morfolojisi p=0.009, toplam skor p=0.041).
Sonuç: Bu çalışmada lokal uygulanan TA’nın geç dönemde tendon iyileşmesi üzerinde olumsuz etkisi olduğu tespit edildi. Ancak bu sonuçları desteklemek için ileri immünohistokimyasal ve biyomekanik çalışmalara gereksinim vardır.