A Erdem Bagatur1, Sergülen Dervişoğlu2, Mehmet Albayrak1, Ahmet Doğan1, İ. Erhan Mumcuoğlu1, Gazi Zorer3

1İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye
2İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
3Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği

Keywords: Karpal tünel sendromu/etyoloji/patoloji; ligaman, artiküler/patoloji; sinovyal membran/patoloji.

Abstract

Amaç: İdiyopatik karpal tünel sendromunda (KTS), hastalığın histolojik etyolojisini ortaya koymak amacıyla transvers karpal ligaman ve fleksör sinovyumda histolojik değişiklikler araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: İdiyopatik KTS tanısıyla ameliyat edilen ardışık 39 hastadan (37 kadın, 2 erkek; ort. yaş 51; dağılım 42-63) ve KTS'ye uyan yakınma ve bulguları olmayan, radius distal uç eklemiçi kırığı nedeniyle akut dönemde ameliyat edilen sekiz hastadan (kontrol grubu, 2 kadın, 6 erkek; ortalama yaş 47; dağılım 39-55) ameliyat sırasında transvers karpal ligaman ile 3-4. fleksör digitorum süperfisyalis tendonlarının sinovyumundan biyopsi örnekleri alındı. Tüm örnekler aynı patolog tarafından kör olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışma grubunda 34 transvers karpal ligaman ve 32 fleksör tenosinovyum örneği, kontrol grubunda tüm örnekler histolojik incelemeye alındı. Çalışma grubunda yedi (%20.6), kontrol grubunda üç (%37.5) transvers karpal ligaman örneğinde patolojik bulgu saptanmadı. Diğer örneklerde miksoid dejenerasyon, enflamasyon, kondrositik hücre, ödem ve lipomatozis görüldü. Fleksör tenosinovyum örneklerinde her iki grupta da en az iki patolojik bulgu saptandı. En yaygın bulgu perivasküler seyrek mononükleer iltihabi yanıt şeklinde enflamasyondu. Yoğun lenfosit infiltrasyonuna rastlanmadı. Çalışma grubu yalnızca vaskülarite artışı açısından anlamlı farklılık gösterdi (%78.1 ve %37.5; p<0.05).
Sonuç: İki hasta grubundan elde edilen bulguların benzerliğ i, KTS’nin histolojik etyolojisini ayırt etme konusunda yardımcı olmamıştır; ancak, vaskülarite artışının KTS etyolojisinde rolü olabileceği kanısındayız.